Bir gece, Gökçe derin bir uykudayken Balküpü adlı oyuncağı onu uyandırdı. Balküpü, "Gökçe, hadi Oyuncaklar Diyarı'na gidelim!" dedi. Gökçe şaşkın ama heyecanlıydı. Gardırop aniden ışıldamaya başladı ve kapısı aralandı. Gökçe, Balküpü'nün elini tuttu ve gardıroptan içeri girdi.

Gökçe ve Balküpü, kendilerini rengarenk bir dünyada buldular. Etrafta konuşan tavşanlar ve zıplayan maymunlar vardı. Gökçe, bu dünyayı çok sevmişti. Tavşanlar, "Bize katılmak ister misin?" diye sordu. Gökçe sevinçle kabul etti.

Tavşanlar, Gökçe'yi krep yapmaya davet etti. Gökçe, un ve yumurtaları karıştırırken çok eğlendi. Tavşanlar ona yardım etti ve krep yapmayı öğretti. Krep pişerken etrafa nefis bir koku yayıldı. Gökçe, "Bu en güzel krep!" diye bağırdı.

Gökçe, maymunlarla makarna yarışına katıldı. Herkes çok hızlıydı ve çok eğleniyordu. Gökçe, Balküpü'nün tezahüratlarıyla daha da hızlandı. Sonunda, herkes birincilik için alkışlandı. Gökçe, "Bu çok heyecan vericiydi!" dedi.

Gökçe ve Balküpü, oyuncak arabalarla yarış pistine gittiler. Arabalar hızla pisti turluyordu. Gökçe, Balküpü ile bir arabaya atladı ve yarışa katıldı. Rüzgar yüzünü okşarken çok mutlu hissetti. Yarış sonunda, herkes kazanan gibi hissetti.

Gökçe, oyuncaklarla birlikte bir engelli parkura gitti. Herkesin takım çalışması yapması gerekiyordu. Gökçe ve Balküpü, diğer oyuncaklarla birlikte engelleri aşarak ilerledi. Herkes birbirine yardım etti ve sonunda parkuru tamamladılar. Gökçe, "Takım çalışması harika!" dedi.

Gökçe, oyuncak hayvanların konserine katıldı. Müzik çalmaya başlayınca herkes dans etti. Gökçe, Balküpü ile birlikte dans etti ve çok eğlendi. Müzik durduğunda, herkes alkışladı ve neşeyle bağırdı. Gökçe, "Bu konser harikaydı!" dedi.

Gökçe, Balküpü'nün rehberliğinde yatağına döndü. Her şey bir rüya gibi geliyordu. Ama odasında krep kokusunu hissetti. Gökçe, bu macerayı sırrı olarak saklamaya karar verdi. Gelecekte yeniden Oyuncaklar Diyarı'na gitmeyi hayal ederek uykuya daldı.