

Bir sabah, küçük Asel gözlerini açtı ve yatağında mutlulukla zıpladı. Odasının kapısı yavaşça açıldı. Babası içeri girdi ve gülümseyerek, "Uyanmış benim balkabağım!" dedi. Asel kıkırdadı ve minik kollarını babasına doğru uzattı. Babası onu kucağına aldı ve burnuna küçük bir öpücük kondurdu.

İkisi birlikte mutfağa gittiler. Babası, Asel’i sandalyesine oturttu. “Benim minik balkabağım acıktı mı?” diye sordu. Asel hemen başını salladı. Babası ona balkabağı şeklinde ekmek ve portakal suyu getirdi. “Balkabağı suyu!” diye güldü Asel. Babası da güldü: “Evet, tam da benim balkabağım için!” Asel ekmeğini yerken babası onun saçlarını okşadı.

Bahçeye çıktılar. Güneş parlıyordu, çiçekler rengârenkti. Baba, Asel’i kucağına aldı ve döndürmeye başladı. “Benim minik balkabağım uçuyor!” dedi. Asel kollarını açtı, sanki uçuyormuş gibi gülerek döndü. Bahçedeki çiçeklerin kokusunu aldılar, kelebekleri izlediler. Asel bir kelebeğe doğru koştu ama yakalayamadı. Babası onu tekrar kucağına aldı ve sevgiyle, “Benim uçan balkabağım,” dedi. Asel babasının boynuna sarıldı.

Babası Asel'i parka götürdü. Asel parka gittikleri için çok mutluydu. En sevdiği şey kaydıraktan kaymak ve salıncakta sallanmaktı. Babası da yanında olunca her şey çok daha eğlenceli oluyordu.

Öğle vakti geldiğinde, babası Asel'e bir sürpriz hazırladı. Piknik sepetinden balkabağı şeklinde sandviçler çıkardı. "Balkabağı sandviçler!" diye güldü Asel. Babası ona meyve suyu verdi ve yanağını okşadı. Kuşlar etraflarında uçuşurken, babası Asel'e kuş sesleri taklit etti. Asel de taklit etmeye çalıştı ama daha çok kıkırdadı.

Öğleden sonra eve döndüler ve mutfakta balkabağı şeklinde kurabiyeler yapmaya karar verdiler. Babası Asel’e küçük bir önlük giydirdi. Asel hamuru karıştırmaya yardım etti, her yere unlar saçıldı. Babası un içinde kalmıştı, Asel’e göz kırptı: “Kim daha çok unlandı acaba?” Asel ellerini havaya kaldırarak güldü: “En çok ben unlandım!” Fırından çıkan kurabiyeler harika kokuyordu.

Akşam yaklaşırken, banyo zamanı geldi. Babası küveti doldurdu ve içine sarı renkli banyo köpükleri kattı. "Balkabağı banyosu!" dedi gülümseyerek. Asel suya girdi ve köpüklerle oynamaya başladı. Babası onun saçlarını yıkarken, balkabağı şarkısı söyledi. Asel de ona eşlik etmeye çalıştı. Banyo oyuncaklarıyla su sıçrattılar. Babası Asel'i havluya sardı ve burnuna bir öpücük kondurdu. "Temiz balkabağım benim!" dedi sevgiyle.

Akşam yemeği hazırlama zamanıydı. Babası Asel'i mutfak tezgâhına oturttu. "Balkabağım bana yardım edecek mi?" diye sordu. Asel hevesle başını salladı. Babası sebzeleri yıkarken, Asel ona havuçları uzattı. Yemek pişerken, babası Asel'i kucağına aldı ve dans ettiler. Asel babasının sakallarıyla oynadı. Babası ona, "Sen benim en iyi yardımcımsın" dedi. Asel gururla gülümsedi.

Yemekten sonra, balkona çıktılar. Gökyüzü yıldızlarla doluydu. Babası Asel'i kucağına aldı ve yıldızları gösterdi. "Bak balkabağım, gökyüzündeki ışıklar!" dedi. Asel küçük parmağıyla yıldızları işaret etti. Babası ona ay hakkında bir hikâye anlatmaya başladı. Asel büyülenmiş gibi dinledi. Hafif bir rüzgâr esiyordu ve Asel babasına sokuldu. Babası onu sıcacık sarıp, "Üşüdün mü balkabağım?" diye sordu. Asel başını iki yana salladı ama babasına daha çok sokuldu.

Artık uyku vakti gelmişti. Babası en sevdiği masalı okurken, Asel'in gözleri kapanmaya başlamıştı. Babasının sesi yumuşak ve huzur vericiydi. Asel, babasının kucağında uyuklamaya başladı. Babası onun saçlarını okşadı ve yanağına bir öpücük kondurdu. Asel'in minik elleri babasının elini tuttu. Babası ona sevgiyle fısıldadı: "Sen benim en tatlı balkabağımsın..." Asel hafifçe gülümsedi. Ve Asel, babasının kalbinde güvenle uykuya daldı.

Artık uyku vakti gelmişti. Babası en sevdiği masalı okurken, Asel'in gözleri kapanmaya başlamıştı. Babasının sesi yumuşak ve huzur vericiydi. Asel, babasının kucağında uyuklamaya başladı. Babası onun saçlarını okşadı ve yanağına bir öpücük kondurdu. Asel'in minik elleri babasının elini tuttu. Babası ona sevgiyle fısıldadı: "Sen benim en tatlı balkabağımsın..." Asel hafifçe gülümsedi. Ve Asel, babasının kalbinde güvenle uykuya daldı.

Gece ilerlerken, Asel balkabağı bahçesinde uçtuğunu hayal etti rüyasında. Babası da yanındaydı ve birlikte gökyüzünde dans ediyorlardı. Rüyasında, "Ben babamın balkabağıyım!" diye neşeyle bağırıyordu. Yıldızlar etraflarında parlıyordu. Babası ara sıra gelip Asel'in üstünü örttü. Asel huzurla uyumaya devam etti. Sabah olduğunda, yeni bir gün ve yeni maceralar onları bekliyordu. Çünkü o, babasının biricik balkabağıydı ve her gün birlikte geçirdikleri her an özeldi.
--:--
--:--
0/12